Çocuklar her öğünde temel besin gruplarını tüketmeli

Her yıl 16 Ekim tarihi “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) doğum günü de sayılan gün kapsamında, dünya genelinde açlık ve yoksulluk temaları için farkındalık yaratmak, herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdalara ulaşmasına katkı sunmak amacıyla yıl boyunca FAO üyesi ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Biz de bu özel gün vesilesiyle çocukların yeterli ve dengeli beslenmesinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini, bu konuda ailelere düşen görevlerin neler olduğunu Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hülya Gökmen Özel ve Araştırma Görevlisi Öznur Aydın’a sorduk.

Çocukların yeterli beslenebilmesi için nelere dikkat etmek gereklidir? Bir çocuğun yeterli beslenip beslenmediğini nasıl anlayabiliriz? 
 

Çocukluk dönemi, beslenme alışkanlıklarının temelinin atıldığı dönemdir ve çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması yaşam boyu sağlıklarının korunması açısından çok önemlidir. Bu nedenle çocuklarda yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak amacıyla her öğünde farklı besin gruplarının birlikte tüketilmesi sağlanmalı, besin çeşitliliği arttırılmalıdır. Özellikle ana öğünlerde süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagil grubu, ekmek-tahıl grubu ve sebze-meyve grubu birlikte tüketilmelidir. Yaş gruplarına göre miktarlar değişmekle birlikte, ızgara köfte, yanında ayran, salata ve tam tahıllı ekmek gibi öğünlerle çocukların yeterli ve dengeli beslenmeleri sağlanabilir. Bir çocuğun yeterli ve dengeli beslenip beslenmediğini anlamak için büyüme ve gelişme hızının düzenli olarak izlenmesi gereklidir. Büyümenin izlenmesinde, yaşa göre vücut ağırlığı, yaşa göre boy uzunluğu ya da iki yaş ve üzeri çocuklarda beden kütle indeksi gibi ölçütler genellikle referans değerler veya standartlar ile karşılaştırılmaktadır. Eğer çocukta bakılan ölçütler belirlenmiş standartların altında veya üstünde ise beslenmesi gözden geçirilmelidir.

ÇOCUKLARA BESİNLERLE ÖDÜL VEYA CEZA VERİLMEMELİ 


 

Aileler çocuklarını bilinçli beslemek için nelere dikkat etmelidir?
 

Çocuğun beslenmesine yönelik oluşması istenen davranışlar, ailenin kendisi tarafından da gösterilerek örnek olunmalıdır. Çocukla beraber düzenli aile yemekleri yenmeli ve yemek yerken çocuğun dikkatini dağıtacak tablet, televizyon veya telefon kullanımı gibi durumlar kısıtlanmalıdır. Bunların dışında çocuklara besinlerle ödül veya ceza verilmemelidir. Ara öğünlerde hazır paketli ürünler yerine taze meyveler, yağlı tohumlar, süt veya tam tahıllı ekmekten küçük bir peynirli sandviç gibi sağlıklı ve besleyici yiyeceklerin tüketilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca çikolata, cips, şekerleme gibi enerji içeriği yüksek besinlerin tüketimi de sınırlandırılmalıdır ve herhangi bir besinden de aşırı miktarda tüketilmemesine dikkat edilmelidir. Çocuk kreşe veya okula gidiyorsa zamanının büyük bir kısmını buralarda geçireceğinden, okullarda tüketilecek öğünlerin de kontrol altına alınması gereklidir. Ayrıca gece boyu açlık sonrası halsizlik veya dikkat dağınıklığı gibi sorunların görülmemesi için sabah kahvaltısının da mutlaka yapılması gerekmektedir.
 

Çocukların okullarda sağlıklı beslenebilmesi için okul yönetiminin ve ailelerin alması gereken önlemler var mıdır? Kantinlerde satılan yiyeceklerle ilgili bir sınırlama bulunuyor mu?
 

Herhangi bir sorunu olmayan sağlıklı bir çocuğun okul ortamında sağlıklı beslenebilmesi için ailelerin bilinçli olması gerekiyor. Ayrıca Bakanlıklar tarafından alınmış bazı önlemler de bulunuyor. Bunlardan en önemlisi 2010 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Okul Kantinlerinin Denetimi ve Uygulanacak Hijyen Kuralları Genelgesi ile kantinlerde bulunabilecek besinlerin belirlenmesidir. Bu genelge ile kantinlerde kızartmalar, cipsler, asitli içecekler gibi enerji içeriği yüksek ancak besin ögesi içeriği düşük yiyecek ve içeceklerin satışı yasaklanmış, bunların yerine süt, ayran, yoğurt, taze sıkılmış meyve suyu veya tane ile meyve satımı teşvik edilmiştir. Kantinlerle ilgili yapılan düzenlemelerin yanı sıra çocukların yeterli ve dengeli beslenmesine katkıda bulunmak amacıyla okullarda süt ve kuru üzüm dağıtımı gibi çeşitli projeler de uygulanmıştır. Ayrıca okulların yemekhanelerine yönelik uygun menü modelleri Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilmiştir. Yemekhanesi bulunmayan okullarda çocukların gereksinmelerine uygun olarak evden sağlıklı beslenme çantaları hazırlayarak getirmeleri ve öğün atlamamaları gerektiği vurgulanmalıdır. Bunların dışında çocukta herhangi bir besin intoleransı/alerjisi varsa veya çocuğun özel bir diyet uygulaması gerekiyorsa okul yönetimi ve öğretmenleri bilgilendirilmeli ve çocuğun durumuna göre gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Besin alerjisi bulunan çocuklarla ilgili aile ve okul yönetimi nelere dikkat etmelidir? 
 

Anne sütü alan bebeklerde besin alerjileri genellikle 6. aydan sonra tamamlayıcı besinlere başlanmasıyla ortaya çıkmaktadır ve daha çok çocukluk dönemi sorunlarından birisidir. İnek sütü, yumurta gibi bazı besinlere karşı gelişen alerjiler zamanla düzelebilse de yaşam boyu devam da edebiliyor. Eğer çocukta tanısı konulmuş bir besin alerjisi varsa, oluşabilecek alerjik reaksiyonları önlemenin tek yolu o besin/besinleri ve ürünlerini diyetten çıkarmaktır. Eğer çocukta tanısı konulmuş bir besin alerjisi varsa mutlaka uzman bir ekip tarafından izlenmeli, dikkat edilmesi gereken noktalar ve tüketilmemesi gereken ürünler mutlaka öğrenilmelidir. Aile bu bilgileri mutlaka okul yönetimine iletmeli ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamalıdır. Acil durumda uygulanması gereken yöntemler anlatılmalı, eğer çocuk okulda yemekhaneden yemek yiyorsa çocuğa uygun alerjen besini içermeyen özel menüler oluşturulmalıdır. Çocuğun öğretmenleri ve arkadaşları bilgilendirilmeli, okulda arkadaşlarının yiyeceklerini paylaşmaması sağlanmalıdır. Çocuğa ve ailesine besin etiketlerinin okunması gerektiği belirtilmeli, hazır yemeklerde veya restoranlarda tüketilen yemeklerde gizli alerjen besinler olabileceğinden dikkatli olunması gerektiği anlatılmalıdır.
 

OBEZİTE ÇOCUKLUK ÇAĞININ EN SIK GÖRÜLEN KRONİK HASTALIKLARDAN 
 

Ülkemizde obezite ile ya da açlıkla mücadele eden çocuk sayısı ne kadar? Obezite ve açlığı önlemek amacıyla çalışmalar bulunuyor mu?
 

Ülkemizde hem obezite hem de yetersiz beslenme ile mücadele eden çocuk sayısı oldukça yüksek düzeylerde. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010’a göre ülkemizde obezite sıklığı 0-5 yaşta yüzde 8,5, 6-18 yaşta yüzde 8,2’dir. Kronik ve uzun dönem beslenme yetersizliğini tanımlayan yaşa göre boy uzunluğu (bodurluk) değerlerine bakıldığında ise 0-5 yaş çocukların yüzde 11,5’i bodurdur. Günümüzde obezite, çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. Çocukluk çağı obezitesinin tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi pek çok kronik hastalık için zemin oluşturduğu düşünüldüğünde, obezite ile mücadelenin önemi açıkça görülmektedir. Özellikle 2010 yılında obezite ile mücadele amacıyla başlatılan “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” önemli bir yer tutuyor. Yeterli ve dengeli beslenme ile yeterli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması bu programın en önemli amaçlarından. 

HEKİME BAŞVURMADAN ÇOCUKLARA VİTAMİN VERMEYİN
 

Çocuk beslenmesinde vitamin gibi desteklere gerek var mıdır? Ailelere bu konuda tavsiyeniz bulunuyor mu?
 

Eğer çocuk her öğünde dört yapraklı yonca modelindeki (süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagil grubu, ekmek-tahıl grubu, sebze-meyve grubu) bütün grupları içeren bir öğün tüketiyorsa yani yeterli ve dengeli besleniyorsa veya vitamin-mineral eksikliğine neden olabilecek herhangi bir sağlık sorunu yaşamıyorsa herhangi bir besin desteğine gerek yoktur. Aileler bu konuda bilinçli olmalı, yanlış kaynaklardan duydukları yanlış bilgilere dayanarak çocuklarına herhangi bir vitamin-mineral desteği vermemelidirler. Çocuğunda herhangi bir vitamin-mineral eksikliği olduğunu düşünen aileler hekime başvurmalıdır. Yapılan tetkikler sonucu beslenmenin düzeltilmesiyle normal düzeylere gelemeyecek bir durum söz konusuysa hekim zaten gerekli tedaviyi uygulayacaktır.
 

ÇOCUKLAR GÜNDE 3-4 PORSİYON SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ TÜKETMELİ
 

Süt ve süt ürünlerinin çocuk beslenmesindeki önemini anlatır mısınız?
 

Süt, yoğurt, peynir ve kefir gibi sütten yapılan diğer ürünlerden oluşan süt ve süt ürünleri yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, B2 (riboflavin), B6 ve B12 vitamini olmak üzere birçok besin ögesi için önemli bir kaynaktır. Büyümenin hızlı olduğu çocukluk döneminde kemik yapımı çok hızlı olduğundan kalsiyum gereksinmesi de artar. Bu nedenle süt ve süt ürünleri kalsiyumun temel kaynağı olduğundan çocuklarda ve ergenlikte kemik ve dişlerin sağlıklı gelişimi açısından çok önemlidir. Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER)-2015’e göre çocukların ve ergenlik dönemi gençlerin günde 3-4 porsiyon süt ve süt ürünlerini tüketmeleri öneriliyor. Bir orta boy su bardağı süt veya yoğurt (200 mL) ya da iki kibrit kutusu büyüklüğünde (ortalama 40-60 g) peynir bir porsiyon olarak kabul edilmektedir. Eğer çocuk günlük istenilen miktarları tüketemiyorsa bir alternatif olarak az şekerli sütlü tatlıların tüketimi düşünülebilir. Ancak şeker içeriği göz önünde bulundurularak bu durum sürekli tekrarlanmamalıdır. Ayrıca kaynağı bilinmeyen denetimsiz sokak sütleri satın alınmamalı, günlük veya uzun ömürlü (UHT) sütlerin tüketimi sağlanmalıdır.
 

16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle mesajınızı okurlarımızla paylaşır mısınız? 
 

Besin güvenliği ile yeterli ve dengeli beslenme geçmişten beri en önemli konulardan birisidir. Türkiye’de de çiftlikten çatala besin güvenliğinin sağlanması hem israfın önlenmesine hem de bireylerin yeterli ve dengeli beslenmesine katkıda bulunmada çok önemlidir. Bu nedenle 16 Ekim Dünya Gıda Günü bunlara dikkat çekmek için önemli bir gündür

http://www.turktarim.gov.tr/Haber/323/cocuklar-her-ogunde-temel-besin-gruplarini-tuketmeli