TURUNÇGIL YETISTIRICILIGI 2

LİMONLAR

Mevcut turunçgil üretimimizin %20'sini limonlar oluşturur. Başlıca önemli limon çeşitleri ve özellikleri aşağıda kısaca verilmiştir.

İNTERDONATO

Interdonato limon çeşidinin, bir limon x ağaç kavunu melezi olduğu kabul edilmektedir. Türkiye, dünyada en fazla interdonato limon çeşidini üreten ülkedir ve bu çeşit, toplam limon üretimimizin 1/3'ünü oluşturur.

Ağaçları orta kuvvetli ve dikensize yakındır. Orta verimli ve verimliliği düzensiz bir çeşittir. Periyodisiteye eğilimi vardır. Meyve kabuğu açık yeşil, parlak, düzgün ve incedir. Meyve eti yeşilimsi - sarı renktedir. Meyve şekli, geniş uzun, silindiriktir. Meme kısmı tipik olup bir tarafa yatıktır (Şekil 14).

Şekil 14. İnterdonato limonu

Türkiye'de yetiştirilen limon çeşitleri içinde en erkenci olanıdır. Olgunlaşma Eylül-Ekim ayları arasındadır. Muhafazaya elverişli bir çeşit olmasına karşın, erkenciliği nedeniyle depolama yapılmaz. Hasada meyvelerde %30 usare düzeyine ulaşıldığı zaman başlanır ve dış pazardaki taze limon boşluğunu doldurur. Bu nedenle Türkiye'nin limon ihracatında önemli bir payı vardır. Uçkurutan hastalığına oransal olarak dayanıklıdır. Meyveler olgunlaştıktan sonra ağaç üzerinde uzun süre bekletilirse irileşir ve pazar değerini yitirir. Dikim alanlarındaki artış hızı son yıllarda azalmıştır.

KÜTDİKEN

Türkiye'de üretilen en eski limon çeşidi olup, üretimi ve depolaması en fazla yapılan bir çeşittir. Çok üstün meyve kalitesine sahiptir.

Meyve kabuğu düzgün, parlak, meyve etine sıkı bağlı, yeşil sarı veya limon sarısı renktedir. Meme kısmı fazla gelişmemiştir. Meyve elips şeklindedir. Çekirdeklidir. Bol sulu ve yüksek asitlidir (Şekil 15).

Yüksek verimlidir ve düzenli meyve verir. Ağaçları orta kuvvette büyür. Meyvelerin ağaç üzerinde dağılımı düzgündür. Orta mevsim çeşididir. Depolamaya uygun olduğu için Kasım ayından Şubat ayına kadar hasat edilebilir. Uygun koşullarda hasat edilen, paketlenen ve depolanan bu çeşit 9 ay süre ile muhafaza edilebilir. Ancak uçkurutan hastalığına hassastır. Daha çok İçel ve Hatay illerinde yetiştirilir. Ürgüp ve Göreme'nin doğal kaya mağaralarında depolandığı için yatak limonu adını alır.

Şekil 15. Kütdiken limonu

LAMAS

Türkiye'nin eski bir limon çeşididir. Adını yetiştirildiği yer olan Lamas vadisinden almıştır.

Meyve kabuğu, yeşil sarı veya limon sarısı renkte, düzgün, parlak ve orta kalınlıktadır. Meyve şekli uzun silindiriktir. Sap kısmında hafif boyun halkası vardır. Meyveleri stil ucuna doğru düzgün ve sivrilen belirgin bir memesi vardır. Verimli ve sulu bir limon çeşididir. Az çekirdeklidir. Türkiye'de üretilen en kaliteli limon çeşididir.

Ağaçları kuvvetli büyür. Orta mevsim çeşididir. Hasada Kasım ayında başlanır. Ekoloji dışına çıkarıldığında kalite önemli ölçüde düşer. Uçkurutan hastalığına duyarlıdır. Depolamaya elverişlidir.

İTALYAN MEMELİ

Adından da anlaşılacağı gibi İtalyan kökenli olduğu sanılan, Türkiye'ye giriş tarihi bilinmeyen eski bir yerli limon çeşididir. Doğu Akdeniz bölgesinde "İtalyan Memeli" Batı Akdeniz Bölgesinde "Demre Dikensiz" veya "Kara Limon" olarak adlandırılır. Türkiye'de üretimi en yaygın üç limon çeşidinden biridir.

Meyve kabuğu, limon sarısı renkte, hafif pürüzlü, orta kalınlıktadır. Meyveler topaç şeklinde, memesi belirgin kısa ve sivridir. Az çekirdeklidir. Çok verimlidir. Her yıl bol ve düzenli ürün verir. Uç kurutan hastalığına dirençlidir. Hasat zamanı Kasım-Ocak aylarıdır. Tüm Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir.

MOLLA MEHMET

Daha çok Mersin ilinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Kökeni üzerinde belirgin bir bilgi yoktur.

Meyve kabuğu sarı renkli, girintili çıkıntılı ve orta kalınlıktadır. Sap tarafında belirgin bir boyun bulunur. Meyveler eliptik şekilli olup, meme küt ve kaba yapılıdır (Şekil 16). Yüksek verimli ve düzenli meyve veren bir çeşittir. Uç kurutan hastalığına nispeten dayanıklıdır.

Şekil 16. Molla Mehmet limonu

KIBRIS

Bu limon çeşidi daha çok Alanya, Anamur yöresinde yaygındır. Kıbrıs'tan getirildiği sanılmaktadır.

Meyve kabuğu sarı renkli, parlak, dalgalı ve orta kalınlıktadır. Meyveler oval-silindirik şekillidir. Sap kısmında belirgin sayılabilecek boyun bulunmasına karşın meme yok denecek kadar küçüktür. Kaliteli bir çeşittir. Az çekirdeklidir. Çok erken ürüne yatan bu çeşidin ağaçları oldukça verimlidir. Meyveler Kasım ayı ortalarından itibaren olgunlaşır. Depolamaya fazla elverişli değildir.

ALTINTOPLAR

Altıntoplar, mevcut turunçgil üretimimizin %5'ini oluşturmaktadır. Başlıca çeşitler ve özellikleri şunlardır.

MARSH SEEDLESS

Florida'da Ducan altıntopunda meydana gelen mutasyon sonucunda elde edilmiştir. Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan en eski beyaz altıntop çeşitlerinden biridir.

Meyve kabuğu, sarı renkte, düz parlak ve incedir. Tam verimdeki ağaçların meyveleri bir örnek ve salkım şeklindedir. Kabuk meyve etine sıkı bağlıdır. Meyve hafif basık, yuvarlak şekillidir. Meyve eti gevrek, sulu aromalı ve açık sarı renklidir. Çekirdeksizdir (Şekil 17).

Çok verimlidir. Periyodisite eğilimi yoktur. Orta geçci bir çeşit olup, hasat zamanı Ocak ortası-Mart başıdır. Meyveler ağaç üzerinde uzun süre kalabilir. Muhafaza ve taşımaya elverişlidir.

Türkiye'de altıntop üretiminin büyük çoğunluğu bu çeşitle yapılmaktadır. Ancak, son yıllarda, renkli altıntop çeşitlerine olan ilginin artmasıyla, önemi giderek azalma eğilimi göstermektedir.

 

Şekil 17. Marsh Seedless altıntopu

RED BLUSH (RUBY)

Amerika'da tomurcuk mutasyonu sonucunda elde edilmiştir. Meyve kabuğu pembemsi - sarı ve hafif pürüzlüdür. Kabuk meyve etine orta sıklıkta bağlıdır. Meyveler basık, yuvarlak, salkım şeklinde ve orta iriliktedir. Meyve eti rengi açık pembe veya pembedir (Şekil 18). Ağaç tacı içinde güneş görmeyen meyvelerde daha iyi renklenme meydana gelir. Meyveler birbirine değdiği yerde kırmızı yanak oluşur. Çekirdeksizdir.

Şekil 18. Red Blush altıntopu

Taşımaya elverişli, sulu, aromalı ve kaliteli bir çeşittir. Orta mevsim çeşidi olup, meyveler Aralık-Ocak ortasında hasat edilir. Dört ay süreyle depolanabilir. Her yıl düzenli meyve verir. Türkiye'de Marsh Seedless altıntopundan sonra en çok yetiştirilen çeşittir.

STAR RUBY

Amerika'da Hudson çeşidinin tohumundan yapay mutasyonla elde edilmiştir. 1981 yılında Adana'dan Türkiye'ye girmiştir.

Meyve kabuğu, kırmızımsı renkte, pürüzsüz ve incedir. Kabuğun meyve etine bağlılığı sıkıdır (Şekil 19). Meyve kabuğu ve meyve eti kırmızı renklidir. Taç içinde güneş görmeyen meyvelerde daha iyi renk teşekkül eder. Ağaçları orta verimlidir. Asidi diğer altıntoplara göre daha düşüktür. Çok sulu ve lezzetlidir. Türkiye'de hızlı yayılma eğilimindedir. İhracatı en çok yapılan çeşitlerden biridir. Ancak Dünya'da yetiştiriciliği en zor olan altıntop çeşididir. Yetiştiriciliği problemlidir. Yavaş büyür, dalları çok sık ve bol yapraklı olduğundan meyvenin büyümesini önler. Kök çürüklüğüne duyarlıdır. Sıcak iklimlerde güneş yanıklığına aşırı duyarlılık gösterir. Soğuk geçen kış aylarında uç yapraklarda klorofil parçalanması nedeniyle sarı-beyaz renk açılmaları oluşur. Meyveler depolanmaya elverişli değildir. Meyveleri Aralık-Ocak aylarında olgunlaşır. Daha çok taze olarak tüketilmeye elverişlidir. Son yıllarda ülkemizde bu çeşide olan ilgi azalmaya başlamıştır.

Şekil 19. Star Ruby altıntopu

HENDERSON

Amerika'da 1951 yılında meydana gelen donlardan oluşan göz mutasyonu sonucu Teksas'ta ortaya çıkmıştır. 1984 yılında Adana'dan Türkiye'ye girmiştir.

Star Ruby'e benzer, ancak Star Ruby'den daha verimli ve ekolojiye daha uyumlu bir renkli altıntop çeşididir. Tadı ve görüntüsünden dolayı taze tüketime elverişlidir. Acılık faktörü azdır. Marsh Seedless ve Red Blush'dan daha erken hasat edilir. Meyve kabuğu açık kırmızı renkli, meyve eti koyu kırmızıdır. Meyveler, basık yuvarlak, salkım şeklinde ve orta iriliktedir. Çekirdeksizdir.

Türkiye'de yeni bir çeşit olmasına karşın, hızlı sayılabilecek şekilde yayılmaktadır.

OROBLANCO

Amerika'da yapay melezleme yoluyla elde edilmiş bir çeşittir. 1984 yılında Adana'dan Türkiye'ye girmiştir.

Meyve kabuğu sarı, eti ise açık saman sarısı renginde yumuşak ve gevrektir. Meyveler basık yuvarlak, fakat sap tarafına doğru hafif konik şekilli ve iridir (Şekil 20). Meyveler şekil bakımından bir örnek değildir. Marsh Seedless'e göre şeker miktarı yüksek asit miktarı düşük, tatlı ve dört hafta erkenci bir çeşittir. Hasat dönemi Ekim-Kasım dönemi olup en erkenci altıntop çeşididir.

Türkiye için yeni bir çeşittir. Değişik ekolojilerde denenmektedir.

Şekil 20. Oroblanco altıntopu.

RIO RED

En son geliştirilen renkli, altıntop çeşididir. Ruby red'ten tomurcuk mutasyonu sonucunda ortaya çıkmıştır.

Meyve kabuğu koyu kırmızı renkte ve pürüzlüdür. Meyve eti, koyu kırmızı renkte sulu ve gevrektir. Meyveler uzunumsu yuvarlaktır. Kabuk meyve etine sıkı yapışıktır. Çekirdeksizdir. Meyveler yarı kurak veya kurak iklimlerde şekil bozukluğu gösterir. Geçci bir çeşit olup Ocak-Şubat aylarında hasat edilir.

Türkiye için yeni bir çeşit olup, geçci renkli altıntop isteyenler için uygun olabilecek bir çeşittir.

TURUNÇGİL HASTALIKLARI

UÇKURUTAN HASTALIĞI

Özelliklede limonlarda büyük zarar oluşturan çok tahripkar bir hastalıktır.

Yeni bulaşmalar en fazla Sonbaharda ve İlkbaharda, en az Kışları olmaktadır.

Hastalığın belirtileri; Yapraklar aniden solar, dalcıklar kurur. Limonlarda büyük dallar ve daha sonra bir veya iki yıl içinde ağacın tamamı kurur.

Kültürel Tedbirler

•  Bahçeye dikilecek fidanlar hastalıksız olmalıdır.

•  Hasta fidanlar imha edilmelidir.

•  Hastalıklı dallar sağlam kısım elde edilinceye kadar kesilmeli, yara yerlerine aşı macunu sürülmeli ve her kesimden sonra %5'lik sodyum hypochroride'li suya batırmak suretiyle dezenfekte edilmelidir.

•  Hastalığın yoğun olduğu yerlerde dayanıklı çeşitlerle bahçe kurulmalı

•  Sonbaharda sulama erken kesilmeli ve fazla azotlu gübre verilmemelidir.

•  Budama yaz ayında gerçekleştirilmelidir.

•  Bahçeyi bundan korumak çok zor rüzgar zararından koruyacak tedbirler alınmalıdır.

GÖVDE ZAMKLANMASI VE KAHVERENGİ MEYVE
ÇÜRÜKLÜĞÜ

Hastalık, bitkinin toprağa yakın kökboğazı ve gövdesinde meydana geldiği zaman "Gövde Zamklanması" meyvelerde olduğu zaman "Kahverengi Çürüklük" adını alır (Şekil 21).

Belirtileri

Gövde Zamklanması: Aşı yerinin üstünde, gövde kabuğunda zamk akıntısı oluşturan büyük yaralar meydana getirirler. Lekeli kabuk dokusu zamanla kararır ve çatlar.

Kahverengi Çürüklük: Sonbahar ve kışın havaların yağışlı gitmesiyle yere yakın dallardaki meyvelerde kahverengi lekeler oluşur ve meyve zamanla derimsi bir görünüm kazanır. Ağaç üzerinde çürüyen meyveler yere dökülür. Çürümüş meyvelerin kendine has bir kokusu vardır.

Gövde zamklanmasında belirtiler ağacın kökboğazında, aşılı ise aşı noktasının üstünde ortaya çıkar. Meyvelerdeki belirtiler eksik (kahverengi çürüklük).

Şekil 21. Gövde zamklanması hastalığı

Kültürel Tedbirler

•  Bahçe salma suyuyla sulanmamalı

•  Damla sulama sistemi kullanılmalı

•  Sulama suyunun kök boğazına teması önlenmeli

•  Taban suyu yüksek olmamalı, drenaj yapılmalı

•  Derin dikim yapılmamalı, aşı yeri topraktan yüksek olmalı

•  Çiftlik gübresi ve kimyasal gübreler ağacın kök boğazına verilmemeli

•  Amonyum nitrat gübresi yerine Amonyum sülfat gübresi kullanılmalı

•  Bu hastalığa karşı dayanıklı olan turunç ve üç yapraklı anaçları kullanılmalı

•  Topraktaki antagonist mikroorganizmaların etkinliğini arttırmak için toprağa bol organik madde verilmeli.

Kimyasal mücadele

a) Gövde Enfeksiyonlarına Karşı

•  Hastalık henüz bulaşmamış fakat taban suyu yüksek, derin dikimin sözkonusu olduğu ağır topraklarda ağaçların gövde ve kalın dalları Ekim, Ocak ve Mart aylarında %2'lik bordo bulamacı ile ilaçlanmalıdır.

•  Hasta kısımları odun dokusuna kadar temizlendikten sonra 30-40 cm'den pürmüz alevi ile 1 dakika yakılır, %3'lük Potasyum permanganat fırça ile sürülerek ilaçlanır. Yaşlı ağaçlarda bu uygulama yapılmamalıdır.

b) Meyve Enfeksiyonlarına Karşı

Sonbahar yağışları başlamadan önce 1 ilaçlama yapılır. Gerekirse 15 gün sonra tekrarlanır. %1'lik bordo bulamacı veya 100 lt. suya 200 gr. Fasethyl.Al %80 kullanılır.

MAVİ VE YEŞİL KÜF

Genel olarak yeşil ve mavi küf aynı meyve üzerinde karışık olarak bulunur. İlk olarak mavi küf kendini belli eder ve bunun üzerine kısa zamanda yeşil küf kaplar. Yeşil küf ve mavi küf sporları havada her yana kolayca yayılır; meyveye yaradan girer. Yeşil küfle bulaşık meyve, mavi küfle bulaşık olana nazaran temas ettiği meyveyi daha çabuk hastalandırır.

Kültürel Tedbirler

•  Hasattan önce çeşitli hastalık ve zararlılara karşı iyi bir mücadele yapılmalıdır.

•  Hasat sırasında meyveler yaralanmamalı ve yere düşen meyveler toplanmamalıdır.

•  Sarartma odası temiz tutulmalı ve önceden dezenfekte edilmelidir.

•  Paketleme evlerinde fazla yığın yapılmamalı ve çürük veya yaralı olanları ayrılmalı ve toprağa derin gömülmeli.

•  Temizlenmiş ilaçlanmış veya ilaçlanmamış meyveler Diphenil emdirilmiş kağıtlara sarılmalıdır

•  Ambalaj sandıklarına meyveleri düzgün sıralamalı ve meyvelere tazyik yapılmamalı.

Kimyasal Mücadele

Hasattan 10 gün önce Benamyl %50 100 lt. suya 60 gr.

Hasattan sonra Benamyl %50 100 lt. suya 150 gr.

Carbondazim %50 100 lt. suya 50 gr.

Hasattan sonra meyveler işleme evlerinde yukarıda belirtilen fungusitlerden biri ile belirtilen dozda hazırlanacak ilaçlı suya daldırılıp 1 dakika bekletilir.

İşleme evleri ve depolar %2'lik formalin veya benzeri bir dezenfektanlar ile ilaçlanmalıdır.

 

TURUNÇGİL DAL YANIKLIĞI

Turunçgil dal yanıklığı turunçgillerin genel bir hastalığıdır. Etmen bakteri 28 ve 30°C'larda en iyi gelişme gösterir, gelişmenin en yüksek sıcaklığı 35°C, en düşük sıcaklığı 1°C olup sıcakta ölüm noktası 51°C'dir.

Etmen bakteri bitkiye yaprak sapındaki bir yara veya çatlaktan girer. Yağmur suları ile taşınır.

 

Belirtileri

-Sürgünler soğuktan zarar görmüş gibidir.

-Önce taze yaprak ve sürgünler sulu, cam parlaklığında bir görünüş alır. Sonra solar, kahverengileşir ve sarkar. Sürgünler üzerinde kahverengi çizgiler oluşur.

-Yapraklarda ana damarın iki yanında, dallarda ise yaprak sapının dala birleştiği yerde oval, yada uzunca esmer lekeler ortaya çıkar.

 

MÜCADELESİ

Kültürel Tedbirler

•  Gübreleme ve sulamanın ayarlanmasıyla yeni sürgünlerin kışa odunlaşmış olarak girmesi sağlanmalıdır.

•  Bahçe rüzgarlara karşı rüzgar kıranlarla korunmalıdır.

•  Aşırı hasta dallar kesilip yakılmalıdır.

•  Yeni kurulan bahçelerde üçgen usülü dikim tercih edilmeli.

•  Fazla su tutan topraklarda drenaj kanalları açılmalı.

Kimyasal Mücadele

İlaçlamaya hasattan sonra çok kuru dallar temizlendikten sonra başlanır.

Hastalığın şiddetli görüldüğü yerlerde iki yıl, aylık ilaçlamadan sonra üç yıl mevsimlik ilaçlama yapılmalı veya ilaçlama zamanını iyi ayarlamak suretiyle üç yıl mevsimlik ilaçlama yapılmalıdır.

Aylık ilaçlama bölgeye ve hastalığın şiddetine göre hasattan sonra birer ay ara ile, çiçek açmadan önceki zamana kadar 3-4 kez, mevsimlik ilaçlama ise, hasattan sonra ve ilkbahar yağmurları başlamadan önce olmak üzere, 2 kez yapılır. Aylık ilaçlamada ilk 2 ayda %1, devam eden diğer ayda %1,5'luk bordo bulamacı uygulanır. Mevsimlik ilaçlamada ise birinci devrede %2, ikinci devrede %1,5 oranında bordo bulamacı uygulanır.

TURUNÇGİLLERDE KAVLAMA GRUBU VİRÜS
HASTALIKLARI

Bu hastalıklar turunçgil ağaçlarında, ilkbahar sürgün büyüme mevsiminde yeni oluşan genç yapraklar ve damarcıklarında renk açılmalarına veya açık yeşil renkte bant oluşturmalarına neden olur. Ayrıca yapraklar üzerinde küçük nokta şeklinde veya daha büyük çapta açık renkli lekeler oluşabilir.

TURUNÇGİL GÖÇÜREN VİRÜS HASTALIĞI

Hastalık etmeni bir virüstür. Virüs bitkinin tüm aksamında bulunur. Ayrıca bu hastalık yaprak bitleri tarafından turunçgillere taşınabilir.

Hastalık turunca aşılı ağaçlarda aşırı bodurluk, dallarda kuruma ve çalılaşma, geriye doğru ölüm, yapraklarda soluk yeşil renk ve matlaşması oluşur (Şekil 22).

Şekil 22. Göçüren hastalığı

SATSUMA CÜCELİK VİRÜS HASTALIĞI

Bu virüsten ağacın tüm aksamında bulunur. Esas olarak yapraklarda belirti oluşturur. Ağaçların sürgünlerinde büyüme durur ve anormal şekilli yapraklar oluşur.

TURUNÇGİL TAŞLAŞMA VİRÜS HASTALIĞI

Hastalık bir virüs tarafından oluşturur. Bu virüs ağacın tüm aksamında bulunur. Hastalığın en belirgin özelliği meyvelerde küçülme ve özellikle yaz aylarında şiddetli meyve dökümüdür.

TURUNÇGİL CÜCELEŞME HASTALIĞI

Ağacın tüm aksamında bulunur. Hastalık aşı gözü, aşı kalemleri ile mekanik olarak taşınır.

TURUNÇGİLLERDE GÖZENEKLEŞME HASTALIĞI

Ağacın tüm aksamında bulunur. Hastalık aşı gözü, aşı kalemleri ile mekanik olarak taşınır.

TURUNÇGİL PALAMUTLAŞMA VE YEDİVERENLEŞME
HASTALIĞI

Turunçgil ağaçlarının besin taşıyan borularında bulunur. Hasta ağaçlarda yaprakların şekli bozulur, yapraklar küçülür. Küçülen ve şekli bozulan bu yapraklar çukurlaşarak kaşık şeklini alır. Dallarda boğum araları kısalır. Hastalıklı ağaçlarda yılın her mevsiminin çiçek ve irili ufaklı meyveler bulunması çok dikkat çekici bir durumdur.

VİRÜS VE VİRÜS BENZERİ HASTALIKLARIN TAŞINMA
YOLLARI

Hasta ağaçlardan alınan hastalıklı aşı gözü ve kalemleri aşı bıçağı, budama aletleri, yaprak pireleri, afitler gibi böceklerle sağlam ağaçlara bulaştırılır.

VİRÜS VE VİRÜS BENZERİ HASTALIKLARLA
MÜCADELE

•  Hastalıklı ağaçlardan aşı gözü ve aşı kalemi alınmamalı, Budamada ve aşılamada kullanılan aletler, ağaçtan ağaca geçerken %1'lik Sodyum hipoklorit çözeltisine batırılarak dezenfekte edilmelidir.

•  Hastalık taşıyan, nematod, kırmızı örümcek, yaprak pireleri ve afitler gibi böceklerle mücadele edilmeli.

•  Dayanıklı çeşitler ve anaçlar kullanılmalı.

•  Bahçede hastalıklı bitki görüldüğü takdirde sökülüp yakılmalıdır.

FİZYOLOJİK HASTALIKLAR

ÇİNKO NOKSANLIĞI

Yapraklar küçük, dar ve sivri olur. Yaprakların büyümeleri demet halinde ve yukarıya doğrudur.

Yaprakların damar araları sararır. Damarlar yeşil kalır. Yapraklar normale göre küçük ve şekilleri bozuktur (Şekil 23). Meyveler gelişemez, küçük kalır. Verim ve kalite düşer. Meyvenin içi kuru sert lifli ve tatsız olur. Sürgünler ve küçük dallar olgunlaşmadan ölür.

Şekil 23. Çinko noksanlığı

 

ÇİNKO NOKSANLIĞINI OLUŞTURAN ETMENLER

Çinko noksanlığı çoğunlukla kumlu, çakıllı, rutubeti çok yerde kendini gösterir. Yüksek asitli, ağır ve killi topraklarda fazla sulanan rutubetli bahçelerde de görülür. Ayrıca fazla miktarda organik madde verilen topraklarda da çinko noksanlığına rastlanmaktadır.

ÇİNKO NOKSANLIĞININ GİDERİLMESİ

Kültürel Uygulamalar

•  Toprak ve iklimin uygun olmadığı yerlerde turunçgil bahçesi tesis etmemek.

•  Gübrelemeyi analiz sonuçlarının öngördüğü esasa göre yapmak

•  Su tutan ağır toprakları sık sık işlemek

•  Toprak kireçli ise bol çiftlik gübresi ve yeşil gübre ile ıslah etmek,

Kimyasal Uygulamalar

Uygulama genellikle ilkbaharda gelişmenin en hızlı olduğu devrede veya hemen bu devreyi takiben yapraklara pülverizasyon şeklinde yapılmalıdır.

DEMİR NOKSANLIĞI

Demir noksanlığı Klorozonun tipik belirtisi yapraklarda görülür. Demir bitki yapısı içinde kolay taşınamadığı için yapraklarda sarıdan sarımsı beyaza kadar değişen bir renk bozulması olur. ilk başlangıçta damarlar yeşil kalmasına rağmen ileri hallerinde yaprağın her tarafı sararır (Şekil 24). Daha çok genç yapraklarda kendini gösterir. Çok şiddetli noksanlıklarda meyvelerin küçükken sarardığı da görülmüştür. Verim ve kalitedeki bozukluk da dikkati çeken önemli husustur.

Çoğunlukla kireçli ve alkali topraklarda kendini gösterir. Asit karakterli topraklarda fosfor düzeyi yüksek olduğu takdirde ortaya çıkar.

DEMİR NOKSANLIĞININ GİDERİLMESİ

•  Uygun olmayan yerlerde turunçgil dikimi yapılmamalıdır.

•  Sulama düzenli yapılmalıdır.

•  Kireçli, fosfatlı gübreler aşırı dozda kullanılmamalıdır.

•  Organik gübre kullanılmasına özen verilmelidir.

•  Toprak sürülerek havalandırılmalıdır.

 

Kimyasal Önlemler

Uygulamalar Mart, Nisan aylarında yapılır. Ayrıca demir içeren yaprak gübreleri de çiçek dökümünden sonra 15 gün ara ile iki defa pülverize edilir.

Şekil 24. Demir noksanlığı


TURUNÇGİL ZARARLILARI

Kırmızı ve Sarı Kabuklu Bitler

Turunçgillerin dal, gövde, yaprak ve meyvelerinde bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Meyveler küçük kalır, yapraklarda klorofil oluşamaz, gözenekleri kapattığı için özümlemeye engel olurlar ve çok ileri zararlanma durumunda dalları hatta ağacı tamamen kurutabilirler.

Kabuklu bitler yerleşim alanlarına yakın, tozlu yol kenarlarında yoğun olarak bulunur. Budama, gübreleme, sulama, tavında toprak işlemesi bakım işlemlerinin zamanında yapılarak ağaçların kuvvetli bulundurulması, ağaç taçları arasında 1-1.5 m aralık bulundurularak bahçe içerisinde hava akımının sağlanması, tozlu yol varsa tozun kalkmaması için gerekli önlemlerin alınması, gibi kültürel önlemlerin alınması bu zararlılarla mücadele de başarıyı arttırır.

Zararlının varlığı ve yoğunluğu kışın yapraklarda, ilkbaharda fındık büyüklüğüne ulaşan meyvelerde, sürgün veya yapraklarda, daha ileri dönemlerde iri meyvelerde yapılan kontrollerle belirlenerek mücadele zamanına karar verilir.

Unlubit

Bazen tek başına çoğunlukla koloni halinde, yumakçıklar şeklinde çanak yaprakların altında, bitişik meyve ve yaprak aralarında, göbekli portakallarda göbek kısımlarında bulunurlar.

Budama, gübreleme, sulama gibi bakım işleri yerinde yapılarak ağaçların kuvvetli bulundurulması, yabancıot mücadelesi yapılması, ağaç taçları arasında aralık bırakılarak hava akımının sağlanması, gibi kültürel önlemlerin yerine getirilmesi gerekir.

Parazit ve predatörlerin bahçede başarılı olabilmesi için bunların faaliyetine engel olabilen karıncalarla iyi mücadele yapılması büyük yarar sağlar.

Beyaz Sinekler

Beyaz sinekler bitki özsuyunu emerek ağaçların gelişmesinin azalmasına, meyvelerin küçük kalmasına, şeker oranının düşmesinde, çıkardıkları tatlı maddeler ağaçların isli bir görünüm almasına ve ağaçların verimlerinin düşmesine neden olurlar.

Beyaz sineklerle mücadelede bahçe tesis edilirken bu zararlılarla bulaşık alanlardan yapraklı fidanlar getirilmemeli, eğer getirilecekse etkili bir ilaçla ilaçlanmalıdır.

Turunçgil beyaz sineğinin bulunduğu bahçelerde Aralık-Şubat ayları arasında ağaçlar meyvesizken tüm koşniller içinde tavsiye edilen yazlık beyaz yağlarla bir kış ilaçlaması yapılmalıdır.

Torbalı Koşnil

Bitkinin özsuyunun emerek gelişmesini yavaşlatır, hatta kurutur. Çıkardıkları tatlı madde ile yaprak ve meyvenin islenmesine neden olur.

Bahçede bakım işlemleri usulüne uygun bir şekilde yapılarak ağaçlar kuvvetli bulundurulmalıdır. Zararlı öncelikle gövde ve kalın dallarda görüldüğünde bez parçası ile sıyrılarak temizlenmelidir.

Bu zararlı doğada bol miktarda bulunan bir gelin böceği tarafından tamamen kontrol edilebilmekte ve ilaçlı mücadeleye gerek kalmamaktadır.

Yıldız Koşnili

Bitki özsuyunu emerek ağaçların zayıf kalmasına, verim ve meyve kalitesinin azalmasına neden olur. Çıkardıkları tatlı maddeler nedeniyle ağaç ve meyveler isli bir görünüm alır. Ortalama olarak ağaç başına 1'den fazla zararlı düşüyorsa ilaçlama gerekir.

Yaprak Bitleri

Turunçgillerin taze sürgün ve yapraklarında genellikle koloniler halinde bulunurlar.

Bitki özsuyunu emerek yaprakların küçük kalmasına, kıvrılmasına dolayısıyla ağaçların gelişememesine, çıkardıkları tatlı maddeler sonucu yaprakların islenmesine ve ayrıca virüslerin taşınmasına neden olurlar.

Bahçede bakım işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılması, gereğinden fazla azotlu gübre kullanılmaması ve tavsiye dışı geniş etkili ilaçlara yer vermemesi gibi kültürel önlemlerin alınması mücadeledeki başarıyı arttırır.

Yaprak bitleri turunçgillerde en çok doğal düşmanı bulunan zararlılardan birisidir.

Yaprak Pireleri

Emgi yapmak suretiyle meyvelerde kabuk üzerinde lekelerin oluşmasına neden olurlar.

Mücadelesinde bakım işlemlerinin zamanında ve uygun bir şekilde yapılması, yabancı ot kontrolüne önem verilmesi, yaprak pirelerinin zararlı olduğu diğer kültür bitkilerinde bu zararlıya karşı mücadele yapılması gibi tedbirlerin alınması yarar sağlar.

Limon Çiçek Güvesi

Tırtıllar beslendikleri çiçekleri tahrip ederek meyve tutumuna engeller olurlar. Mücadelesi için yaz aylarında çiçek açan virüslü ağaçların yok edilmesi, daima çiçek açan yediveren çeşitlerin bahçede bulundurulmaması ve bakım işlemlerinin usulüne göre yapılması gibi kültürel tedbirlerin alınması yararlı olur.

Harnup Güvesi

Kışı ağaçlar üzerinde veya altında bulunan dökülmüş meyvelerde, ağaç kabukları altında larva döneminde geçirirler. Temmuz ayında turunçgillere geçerek göbekli portakal ve unlubite bulaşık altıntoplara yumurta bırakırlar.

Akdeniz Meyve Sineği

Akdeniz meyve sineğine konukçuluk yapan bitkilerin (kayısı, şeftali, incir, avokado, mandalin) turunçgil bahçelerine içine veya yakınına dikilmesi, bu zararlıdan dolayı dökülen meyvelerin toplanarak derince gömülmesi gibi kültürel önlemler mücadelesindeki başarıyı arttırır.

Pas Böcüsü

Larvalar ve erginler yaprak, filiz ve meyvelerde emgi yapmak suretiyle zararlı olurlar. Emgi sonucu meyve üzeri pas renginde lekelerle kaplanır.

Turunçgil ağaçları arasında sebze yetiştirilmemesi ve her türlü bakım işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılması gerekir.

Mücadelesi için bir öncesi yıl bahçede pas böcüsü zararı görülmüş ise diğer zararlılara karşı yapılacak olan kış ilaçlamasında akarisitlere de yer verilmelidir.

Turunçgil Tomurcuk Akarı

Çiçekler normalden kısa, kalın ve çatallı olur. Böyle çiçeklerin çoğu meyve bağlayamaz, meyve bağlayanlarda tipik şekil bozuklukları olur. Yaprak ve filizler rozetleşir.

Turunçgil Kırmızı Örümceği

Turunçgillerde yaprak ve meyve üzerine emme suretiyle beslenerek zararlı olurlar. Zarar gören yapraklar çabuk kurur ve erken dökülürler. Kuru ve sıcak havalarda yoğunluğu artar. Daha çok geniş ekili ilaçların kullanıldığı bahçelerde ortaya çıkar ve zararlı olurlar.

Çizelge 2. Turunçgil zararlılarına karşı kullanılacak ilaçlar ve dozları

Zararlı Adı

Etkili Madde adı ve yüzdesi

Formülasyon

Doza (100 1 suya preparat)

Kırmızı ve Sarı Kabuklu bit, Beyaz sinekler, Yıldız Koşnili, Virgül ve Yumuşak Kahverengi Koşniller

Yazlık Madeni Yağ, 80

Yazlık Madeni Yağ, 97

E.C.

E.C.

Yazın Kışın

1500 cc 2000 cc

1250 cc 1500 cc

 

Yaprakbitleri

Primicarb

W.P.

30 gr

Limon Çiçek Güvesi, Harnup Güvesi

Bacillis truringiensis 16000 IU/mg

W.P.

70 gr

Akdeniz Sineği

%25 Teknik Malathion +Enzimatik

Hidrolize protein

W.P.

400 gr + 500 cc/10 l su

Pas Böcüsü

Bromopropylate, 50

Zinep

Chloropropylate, 25

Dicofol, 20

E.C.

W.P.

E.C.

E.C.

100 cc

90 gr

150 cc

150 cc

Zararlı Adı

Etkili Madde adı ve yüzdesi

Formülasyon

Doza (100 1 suya preparat)

Turunçgil Tomurcuk Akarı

Bromopropylate, 50

Chloropropylate, 25

Quinomethionate, 25

Dicofol, 20

Kükürt

E.C.

E.C.

W.P.

E.C.

W.P.

100 cc

150 cc

50 gr

100 cc

600 gr

Turunçgil Kırmızı Örümceği

Bromopropylate, 50

Quinomethionate, 25

Tetradifon, 19

Dicofol, 20

Kükürt

E.C.

W.P.

W.P.

W.P.

W.P.

100 cc

50 gr

200 gr

200 gr

600 gr