ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATI
l. ETMENİN TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Fungus konukçu üzerinde yüzeysel mycelium örtüsü oluşturur. Miseller epider-mis hücrelerine
emeçlerini gönderirler. Epidermiste el şeklinde dallanan ve beslenip büyüyen miseller conidiophore
(konidi taşıyıcılarını) oluştururlar. Bunların ucunda teşbih tanesi gibi uç uca eklenmiş conidium'lar
(konidiler) meydana gelir. Olgunlaşan konidiler ayrılarak yeni enfeksiyonları meydana getirirler.
Konidiler 12-15 mikron genişlikle 24-30 mikron uzunlukta olup elipsoit şeklindedir. Konukçu
sararmaya başladığı zaman misel yığınlarında cleistothecium'lar meydana gelir. Cleistothecium 152-
251 mikron çapında küre veya oval şekildedir. Her cleisto thecium'da ortalama 30.4 mikron genişlikte
77.4 mikron uzunlukta oval veya silindir şeklinde 15-20 adet ascus bulunur. Ascus-lar içinde dinlenme
devresinden sonra belirli koşullarda 4-8 askospor meydana gelir. Bunlar hububatı enfekte ederek
hastalığın meydana gelmesini sağlarlar.
Etmen ılıman bölgelerde kışı bitkiyi enfekte etmiş misel halinde geçirdiği halde diğer bölgelerde
kışı cleistothecium halinde geçirir. Bitkilerin sararması ile birlikte oluşan cleistothecium'lar kışı
kurumuş bitki yapraklarında geçirirler. Havaların ısınmasıy-la birlikte ilkbaharda ascus ve askosporları
meydana getirerek primer enfeksiyonu sağlarlar. Ancak bu tarz fungusun kışlamasında önemli bir yol
değildir. Genellikle primer enfeksiyonları sonbaharda enfeksiyona uğranîış tahıl yapraklarında bulunan
miseller meydana getirirler. Misellerden oluşan konidiler rüzgarla çevreye dağılarak sekonder enfeksiyonların
meydana gelmesini sağlarlar. Konidilerin optimum çimlenme sıcaklığı 10 C (0-35°C)'
dir. Enfeksiyonlar için ise 15-20 C en uygun sıcaklıktır. İnkübasyon süresi bir haftadır.
2-ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Yapraklarda önceleri nokta halinde beyaz-gri renkte püstüller halinde görülür, sonra
esmerleşir.Uygun koşullarda püstüller birleşir yaprağı tamamen kaplayabildiği gibi, sap ve başak'a da
intikal eder. Bitki üzerinde yüzeysel bir tabaka oluşturan misel örtüsü rüzgar, yağmur ve sürtünmelerle
silinebilir. Hastalığa yakalanan bitkiler yatmaya daha elverişli olduğundan dolayı mahsul kaybına sebep
oldukları gibi, nekrozlar meydana getirerek özümleme yüzeyini azaltmaklada verimin düşmesine sebep
olur.
3-KONUKÇULARI
Dünyanın tahıl yetiştiren tüm yörelerine yayılmış olan tahıl küliemesi bitki cinslerine göre
spesialize olmuştur. Bu nedenle buğdaydaki E. graminis tritici sadece buğdaya özgüdür, diğer
buğdaygil türlerini hastalandırmaz.
Fungus (E. graminis ) altı forma ayrılır. Ayrıca her formda birçok fizyolojik ırklara sahiptir.
Buğday türlerinde E. graminis tritici
Arpa türlerinde E. graminis lıordei
Çavdar türlerinde E. graminis secalis
Yulaf türlerinde E. graminis avenae
Bromus türlerinde E. graminis bromi
Poa türlerinde E. graminis poae
Birçok yabani graminea üzerindeki formları ise, henüz açıklık kazanmamıştır.
4- MÜCADELESİ:
4.1.Kültürel Önlemler
Hastalıkla mücadelede en güvenilir yol dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesidir. Nisbi nemin
yüksek olduğu yerlerde sık ekimden ve fazla azotlu gübre vermekten kaçınılmalıdır.
4.2.Kimyasal Mücadele:
Hastalığa karşı etkili ilaçlar vardır. Ancak hastalık görüldüğü her tarlada ekonomik bir zarar
oluşturmaz, bu nedenle ilaçlamadan önce uygulamanın ekonomikliği yönünden zarar meydana gelip
gelmeyeceğine karar vermek gerekir.
4.2. l .İlaçlama Zamanının Tesbiti
Hastalık belirtileri görülmeye başlandığında veya bitki ve tarlada fazla bir yoğunluk kazanmadan
ilaçlamaya başlanmalıdır.
4.2.2.Kullanılacak Alet ve Makinalar
İlaçlama yapılacak alanın büyüklüğüne göre, sırt veya motorlu ilaçlama aletlerinden biri
kullanılabilir.
4.2.3. İlaçlama Tekniği
İlaçlar önerilen dozlarda yaprakların alt ve üst yüzlerinin kaplanmasını sağlayacak şekilde
uygulanmalıdır. Hastalığın yoğunluk ve devam etme durumuna göre, Pyra-zophos ile yapılan
ilaçlamalardan l hafta, diğerlerinde ise 15 gün sonra ikinci bir ilaçlama yapılmalıdır
5. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yapılan ilaçlamanın başarısının değerlendirilmesi için ilaçlama öncesi (eğer ilaçlama külleme
püstüllerinin tek tuk görüldüğü bir zamanda yapılmışsa ilaçlama öncesi hastalık değerlendirilmesi
yapılmayabilir) ve sonrası hastalık değerlerine gereksinim vardır. İlaçlamadan 15-20 gün sonra ilaçlama
yapılmışarpa veya buğday ekili tarlaların köşegenleri doğrultusunda yürünerek hastalığın tarlada
homojen bir yayılma göstermesi durumunda 100, aksi halde 200 bitkinin üstten 3. yaprağında
aşağıdaki 0-4 skalasına göre yapraktaki hastalık şiddeti saptanır
O - 4 Skalası
0 Sağlam
1 Yaprağın % l'i püstüllerle kaplı
2 " %5'i
3 " %25'i
4 " %50'si "
İlaçlama yapılan ve yapılmayan tarlalardaki hastalık yüzdeleri mukayese edilerek ilaçlamanın
başarısı hakkında kanaata varılır. Ancak külleme hastalığının yüzeysel misel tabakası oluşturması
nedeniyle rüzgar, yağış ve darbeler hastalık yüzdelerini azaltan faktörlerdir. Bu nedenle bazan böyle bir
kıymetlendirme bizi yanıltabilir.
İlaçlamanın verime etkisini saptamada birçok faktörlerin elimine edilerek, bir model
geliştirilmesi gereklidir. Sıhhatli bir netice vermemekle beraber ilaçlı ve ilaçsız parsellerden alınacak
numunelerde 1000 dane ağırlıkları mukayese edilerek bir kanaata varmaya çalışılabilir. İlaçlamanın
çevre üzerine olumsuz bir etkisine rastlanmamıştır.
9-TAHIL KÜLLEMESİ
(Erysiphe graminis "D.C." Wint.)'NE KARŞI
TAVSİYE EDİLEN İLAÇLAR
Etkili Madde Adı Formülasyonu Dozu (Preparat)
ve Oranı ___ _________ Dekara
Pyrazophos 300 g/1 E.C 100 ml
Triadimefon 250 g/1 E.C 50 ml
Triadimefon 25 W.P 50 ml
Triadimenol 250 g/1 E.C 50 ml
Tebuconazole 250 g/1 E.C 75 ml
Prochloraz 450 g/1 E.C 100 ml
Prochloraz+Carbendazim E.C 150 ml
(300+80 g/1)
Tebuconazole, 250 g/1 E.C 75 ml
Tridemorph, 750 g/1 E.C 75 ml
Kaynak : kkgm.gov.tr/
http://www.gencziraat.com