hayvancılığı katma değere dönüştüremedik!

Konya'da hayvancılığı katma değere dönüştüremedik!

Konya'nın Türkiye'de hayvancılığın kalbi durumunda olduğunu ifade eden Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Aşkın Yaşar, bu durumun katma değere dönüştürme noktasında kendi ürününü yetiştirip daha çok markalar oluşturması gerektiğini söyledi. Yaşar, "Neden bir tanınmış sucuk markası, süt markası olmasın. Konya'da bu firmaların isminin çoğalması gerekiyor" dedi. 

Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Aşkın Yaşar, çalışmaları, veteriner fakülteleri ve hayvancılık hakkında Yeni Haber'e özel açıklamalarda bulundu. 1400 üyesiyle Türkiye'nin üçüncü büyük odası olduklarını ifade eden Aşkın Yaşar, tecrübe ve gençliği birleştirerek dinamik bir yapı oluşturmanın peşinde olduklarını söyledi. Başkan Yaşar oda olarak Konya'da hayvancılığın gelişmesine veteriner hekimlerin sorunlarının çözülmesine, hizmetlerin halka daha iyi ulaşmasına yardımcı olduklarının altını çizdi.

 

GIDADA TANINAN MARKALAR OLUŞTURMALIYIZ

“Konya, Türkiye'de hayvancılığın kalbi durumundadır" diyen Başkan Yaşar, “Konya, büyükbaş hayvan sayısı bakımından birinci, kanatlı hayvanlarda yine birinci, Koyun ve keçide ilk beşte, arıcılıkta ilk beşte bulunuyor. Dolayısıyla hayvansal gıda açısından toplumun sağlıklı beslenmesi için Türkiye'de Konya'nın varlığına büyük bir ihtiyaç var. Potansiyel olarak böyle bir varlığa sahip ama bunu katma değere dönüştürme noktasında kendi ürünün yetiştirip pazarlama noktasında sıkıntıları var. Bu konuda markalarımız var ama bunların sayılarının fazla olması gerekiyor. Ürettiğimiz ürünü firmalara veripte asıl ticari yönünde zayıf kalmamalıyız. Arz talep dengesi noktasında örneğin bir 15 çeşit peynirimiz yok. Konya'nın tanınan markalar oluşturması ve yayması gerekiyor. Neden bir tanınmış sucuk markası, süt markası olmasın. Konya'da bu firmaların isminin çoğalması gerekiyor. Hayvancılıkta Konya'nın Türkiye'deki pozisyonu, Türkiye'nin Avrupa'daki pozisyonu gibidir" ifadelerini kullandı.

KALİTEMİZİ BİRAZ DAHA YÜKSELTMELİYİZ

Türkiye'nin AB'ye girememesinin sebeplerinden bir tanesinin de üretim kapasitesinin yüksekliğinden kaynaklandığını belirten Başkan Aşkın Yaşar, “Avrupa aslında kendi ürünlerini satacak Pazar arıyor. Biz ise Avrupa'ya fazla ürün satabilecek kapasitede olduğumuz için bu Avrupa'da soru işaretlerine neden oluyor. Biraz daha kalitemizi yükseltip zorlayabilecek konumdayız. İnsanımızı tüketmesi gerektiği kadar et, süt ve yumurta tüketecek durumda değiliz. Özellikle üretim maliyetlerinde koyulan kar alım gücünü düşürüyor" diye konuştu.

TÜKETİCİYE DE DESTEK OLUNMALI

Nüfusumuza göre et ve süt ürünlerinin az tüketildiğinin altını çizen Yaşar, “Devletin okullardaki süt dağıtımını destekliyoruz; ama başka projelere de ihtiyaç var. Örneğin, Türkiye'de 1 Milyondan fazla doğum oluyor. Yeni doğum yapmış ailelere devlet günde 2 litre süt verebilir. Ayda 1 koli yumurta verebilir. Bunlar annelerin sağlık beslenmesini sağlar bu da sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlar. Biz nüfusumuza göre daha az tüketiyoruz. Bizim sorunumuz budur. Devlet bu noktada sadece üreticiye değil tüketiciye de destek olmalıdır" dedi.

FAKÜLTELER İHTİYACA BİNAEN AÇILMALI

Konya Veteriner Fakültesi'nin kalitesini belirli bir seviyeye taşımış durumda olduğunu vurgulayan Başkan Yaşar, “Veteriner fakülteleri stratejik fakültelerdir. Dünyada çağdaş ülkelerde veteriner fakülteleri çok fazla değilse bunun sebebi açılamadığından değil, ihtiyaca binaen açılma gerekliliği, eğitimin pahalı olması ve ihtiyaç fazlalığının ekonomik olmamasındandır. Belli bir standartları var onları aşmıyorlar. İhtiyaç oranında plan ve programlarını yapıyorlar. Örneğin ne kadar veteriner hekime ihtiyaç var. Bunu yetiştirecek kaç fakülteye ihtiyaç var. Hollanda'nın mevcut yapısı içerisinde 1 tane veteriner fakültesinin yeteceğini düşünmüşler ve buna yönelik eğitimlerini sürdürüyorlar" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'DE VETERİNER FAKÜLTESİ 7'DEN FAZLA OLMAMALI

Türkiye'nin hayvan potansiyeli ve istihdam etmesi gereken veteriner sayısına baktığımız zaman 7 fakülteyi geçmemesi gerektiğini ifade eden Yaşar, “Bu bölgede hayvancılık iyi fakülte kuralım anlayışıyla fakülte açılmaması gerekiyor. Bir öğrencinin veteriner fakültesinden mezun olması demek Türkiye'de Tıp fakültesinden sonraki en pahalı eğitim demek. Sonuçta bu insanları istihdam edemiyorsanız alan oluşturamayacaksanız ülke adına ekonomik kayıp oluyor. Devlet kadro açtığından istihdam sağlanmıştı ama yılda 2 bin 500 mezun verdiğinizde bu istihdamın sağlanması pek mümkün olmuyor. İhtiyaç fazlası mezun vermeye başladık" diye konuştu.

Kaynak: İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ